Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

DUYURULAR

VERGİ KANUNLARINDA YER ALAN MÜKELLEF HAKLARI

 

 

  • Vergi Mahremiyeti (Gizlilik) :  Vergi idaresi, vergi yargısı, vergi mevzuatına göre kurulan komisyonlar, vergi mevzuatına göre vergi ile ilgili işlerde kullanılan bilirkişiler ve kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumların; mükellefler tarafından (mükellefin ve mükellefle ilgili kimseler hakkında) sunulan bilgilerin saklı tutulacağı ve üçüncü kişilere açıklanmayacağı hususunda güvence oluşturulması vergi mahremiyeti olarak adlandırılmaktadır.

·         Vergi Borcunun veya Vergi Alacağının Ortadan Kalkması : Mükellef açısından vergi borcunun, kamu idaresi açısından vergi alacağının hangi durumlarda ortadan kalkacağı Vergi Usul Kanununda hükme bağlanmıştır. Bunlar:

1.           Ödeme,
2.           Zamanaşımı,
3.           Terkin (Vergi borcunun silinmesi/ortadan kaldırılması),
4.           Tahakkuktan vazgeçme,
5.           Vergi hatalarını düzeltme ve reddiyat,
6.           Uzlaşma, 
7.           Yargı kararı,
8.           Ölüm nedeniyle mükellefiyetin sona ermesi,
9.           Cezalarda indirim,
10.         Vergi affı.

·         Vergi İhbarnameleri : Vergi Usul Kanunu ile ikmalen ve re’sen tarh edilen vergilerin ihbarname ile ilgililere tebliğ edileceği, tür ve doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı ihbarname kullanılacağı hükme bağlanmıştır.İhbarname esasında tarh edilen vergiler itiraz edilmediği takdirde, mükellefe tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük dava açma süresinin geçmesi ile vergilerin tahakkuku ve cezanın kesinleşmesi nedeniyle söz konusu vergi ve cezaların bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir.  

                                                                                                                                                        

  • Bilgi Verme : Mükellefler veya mükelleflerle işlem yapan diğer gerçek ve tüzelkişiler, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar.
  • Uzlaşma ve Cezalarda İndirim : Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde ödeyeceğini bildirmesi halinde; Vergi Ziyaı Cezasında birinci defada yarısı, Usulsüzlük veya Özel Usulsüzlük Cezalarının üçte biri indirilir
  • Pişmanlık Hakkı : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslah başlıklı 371. maddesine göre; beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren, vergi kanunlarına aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliklerinden haber veren mükelleflere belli şartları yerine getirmeleri kaydıyla vergi ziyaı cezası kesilmemektedir. Bu uygulama ile mükellef vergisini pişmanlık zammı ile birlikte ödemek suretiyle cezaya muhatap olmaktan kurtulmaktadır. İdare açısından da bu müessesenin önemi büyüktür.
  •  
  • Düzeltme Talebi : Mükelleflerin dava açma süresi içerisinde veya sonrasında yaptıkları düzeltme talepleri vergi dairelerince olumsuz değerlendirilmemelidir. Vergi Usul Kanunu her türlü hatanın düzeltilmesine olanak tanımaktadır. Hatta bunu bir adım öne götürerek anılan kanunun 121. maddesinde idarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hatalarının mükellefin başvurusu olmadan re’sen düzeltilebileceği belirtilmiştir.
  • Şikâyet Yolu ile Müracaat: Vergi Usul Kanununun 124’üncü maddesi gereğince vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunan mükellefler, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilirler. Burada da talepleri reddolunanlar,  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 37/b maddesine göre; söz konusu idari eylemi Vergi Mahkemeleri nezdinde dava konusu yapabilirler.
  •  
  • Tecil ve Taksitlendirme Hakkı : Tecil amme borcunun ödeme vadesinin ertelenmesini ifade eder. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun önemli ve işlerlik taşıyan müesseselerinden biridir. Anılan kanunun 48. maddesinde; amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacze tabi tutulmuş malların paraya çevrilmesi mükellefi çok zor duruma düşürecek ise amme borcunun tecil edilebilme imkanı sunulmuştur.
  • Özelge : vergi mükelleflerinin, kendi vergi durumlarıyla ilgili ve vergi uygulamaları sırasında açık olmayan ve tereddüde düştükleri konular hakkında Maliye Bakanlığı’ndan veya yetkili kıldığı makamlardan bilgi alma hakkı Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre, yetkili makamlar kendilerinden yazı ile istenecek açıklamaları en kısa zamanda yazı (özelge veya diğer bir deyişle mukteza) veya sirküler ile yanıtlamak zorundadır.

·         Vergi Affı : Vergi yasalarında vergi affı ile ilgili bir hüküm olmamasına karşın çeşitli zamanlarda çıkartılan yasalar ile vergi aslı, gecikme faizleri, gecikme zamları ve vergi cezaları affedilmiştir.Bunlara ilave olarak,  mükellefler kapsamı vergi affına imkan veren yasa hükümlerine bağlı olarak, belli dönemlere ilişkin olarak ek vergi ödemek suretiyle zamanaşımına uğramamış olan vergi dönemlerindeki yükümlülükleri için vergi denetimi geçirme riskini ortadan kaldırmaktadırlar.